Yüksek Lisans Tezi:
Özkaymak, Ç., 2003. Van Şehri ve Yakın Çevresinin Aktif Tektonik Özellikleri (Active Tectonic Properties of Van City and Nearby Area). Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Tezi), 76 s.
Doktora Tezi:
Özkaymak, Ç., 2012. Manisa Havzası’nın Aktif Tektoniği ve Depremselliği, Batı Anadolu, Türkiye (Active Tectonics and Seismicity of the Manisa Basin, western Anatolia, Turkey). Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü (Doktora Tezi), 251 s.
Yüksek Lisans Tezi Özet: Van Şehri ve Yakın Çevresinin Aktif Tektonik Özellikleri
Bu çalışma, Van şehri yakın çevresinin aktif tektonik özelliklerinin belirlenmesi amacı ile, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği Anabilimdalı bünyesinde Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada, Van şehri yerleşim alanları ve yakın çevresini kapsayan bölge üzerine etkin aktif tektonizmaya işaret eden bulgular sunulmuştur. Van Gölü havzası jeodinamik yapısının tam olarak anlaşılmasına destek olacak bugüne kadar haritalanmamış yapısal unsurlar belirlenmeye çalışılmıştır. Bu yapıların bilinen mevcut yapısal unsurlar ile kontrolü ve ilişkisi incelenmiştir. Bu kapsamda, Van şehri yerleşim alanları ve yakın çevresi üzerine etkin olabilecek aktif fayların ve genç tektonik yapıların belirlenmesine çalışılmıştır. İnceleme alanının aktif tektoniği; inceleme alanındaki tektonik yapılar ile morfolojik yapıların özellikleri incelenerek belirlenmiştir. İnceleme alanının morfolojik özelliklerinin belirlenmesi için topografik haritalardan faydalanarak üretilen, yüksek çözünürlüğe sahip sayısal arazi modeli üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Yapılan arazi çalışmalarında, bölgedeki aktif tektoniği karakterize eden faylar, çatlaklar, yelpazeler ve teraslar incelenmiştir. Tüm bunlarla birlikte, tarihsel ve aletsel döneme ait verilerin kullanıldığı bu çalışmada, depremlerin zaman içerisindeki dağılımları incelenmiştir. Son yıllarda Van Gölü içersinde ve çevresinde, küçük ve orta şiddetli deprem aktivitelerinin sayısında yoğun bir artış gözlenmektedir. Van şehri kentsel yerleşim alanlarına yakın bölgelerde 2000 – 2002 yılları arasında meydana gelen orta şiddetli depremlerin odak çözümlemeleri de bölgede kuzey-güney sıkışmalarının güncel varlığını göstermektedir. Sonuç olarak, Van Şehri ve yakın çevresinin aktif tektonik özelliklerinin ilk olarak ayrıntılı bir şekilde incelendiği bu çalışmada inceleme alanındaki Pliyo-Kuvaterner ve daha genç çökeller üzerinde aktif tektonizmaya işaret edebilecek yapısal unsurlar belirlenmiştir. Bölge için öngörülen tektonik rejim modellemesi yeni veri ve bulgular ile karşılaştırılmış, uygun olan destekleyici sonuçlara ulaşılmıştır. Elde edilen verilere göre, bu bölge, doğrultu atımlı fayların baskın olduğu Karlıova eklemi batısı ile karşılaştırıldığında çok daha sıkışmalı bir tektonik rejime sahiptir.
MSc Thesis Abstract: Active Tectonic Properties of Van City and Nearby Area
The aim of this study, prepared as a MSc thesis in Geological Engineering program at Yüzüncü Yıl Üniversity, is to determine the active tectonic properties of the Van City and nearby areas. Main at the east of the largest lake of Turkey, the Lake Van. In this study, present some evidence showing active tectonics effected on the region of Van city and nearby area. To understanding of the geodynamic structure of the Lake Van Basin, some structural elements was unknown and some them were determinated. The relation between new studied structures and known structural elements is studied. Active faults and young structural elements are investigated that evoluated arround Van city and will be effect strongly while getting active. For this purpose, high resolution digital elevation models are prepared and used in junction with satellite images to understand the morphologic characteristics of the study area. Field observations undertaken in very recent fault zones reveal that the area is under compression almost N-S, and extension, orientated E-S. This result is in agrecment with the fault plane solutions obtained from three recent earthquakes occurred near the southern shore of the Lake Van. Both historic and instrumental seismic data used for identifying the seismotectonic characteristics of the study area. The tectonic regime appears to be more compressional in this region when compared to the west of the Karlıova junction where strike-slip faulting is thought to dominate.
Doktora Tezi Özet: Manisa Havzası’nın Aktif Tektoniği ve Depremselliği, Batı Anadolu, Türkiye
Özet: Gediz Grabeni’nin batısında yeralan Manisa Havzası, eski ve modern havza dolgu birimleriyle birbirinden ayrılan iki evreli havza evrimine sahiptir. Eski havza dolgusu birimleri kıvrımlı ve faylı Miyosen volkano-sedimanter istifinden oluşur. Modern havza dolgusu, karasal kırıntılı tortul kayalarla temsil edilen erken–orta Pleyistosen yaşlı Turgutlu Formasyonu, akarsu çökellerinden oluşan Kuvaterner yaşlı Bahadır Alloformasyonu, geç Pleyistosen–erken Holosen yaşlı alüvyal/kolüvyal çökellerden oluşan Emlakdere Alloformasyonu ve alüvyal-flüvyal çökellerden oluşan Manisa Alloformasyonu ile temsil edilir. Yapısal ve stratigrafik veriler, havzanın ilk olarak batısından KD-GB uzanımlı volkanik sırt ile sınırlı bir göl olarak oluştuğunu; olasılıkla Pliyosen’de etkili olan doğrultu atım baskın tektonizma ile aniden yükselerek deformasyona uğradığını göstermektedir. İzmir Balıkesir Transfer Zonu (İBTZ) boyunca etkili olan Miyosen sonrası doğrultu atımlı faylanma, Manisa Havzası’nda sağ yönlü bir makaslama zonunun gelişmesine neden olmuştur. Bu durum, sağ yönlü Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bazı kollarının Geç Pliyosen’de Batı Anadolu Genişleme Bölgesi (BAGB) içerisine doğru hareket ettiğini göstermektedir. En genç Kuvaterner evre ise, KD-GB yönlü genişleme baskın transtansiyon ile temsil edilir. Sözkonusu tektonik ortamda oluşan modern havza dolgusu batıdan KD-GB uzanımlı doğrultu atımlı, güneyden ise D-B uzanımlı Manisa Fay Zonu (MFZ) ile sınırlıdır. MFZ, sırasıyla 0,1, 0,3 ve 0,26 mm/yıl kayma hızına sahip batı, merkez ve doğu bölümler olmak üzere üç ana sismojenik zondan oluşur. Bu üç bölüm boyunca yapılan tektonik jeomorfoloji çalışmaları ve hesaplanan jeomorfolojik indisler, analiz edilen fay segmentlerinin çizgisel gidişli ve yüksek derecede aktif olduğuna işaret etmektedir. MFZ’nun batı bölümünde gerçekleştirilen paleosismoloji amaçlı hendek çalışmalarında üç depreme ait izler saptanmıştır; bunlar sırasıyla, 926, 1595 veya 1664 ve 1845 depremlerine karşılık gelmektedir. Bu veriler, Manisa Havzası’ndaki yerleşim alanlarında deprem tehlike analizlerine yönelik çalışmaların öncelikli olarak yapılmasını gerektirmektedir.
Phd Thesis Abstract: Active Tectonics and Seismicity of the Manisa Basin, western Anatolia, Turkey
The Manisa Basin, forming a connection with the Gediz Graben, has a two-stage basin evolution, distinguished by an ancient and modern graben fill. The ancient basin-fill is made up of a folded and normal-to-reverse faulted and strike-slip-faulted Miocene volcano-sedimentary sequence. The younger modern basin-fill is represented by the early-middle Pleistocene continental clastics of the Turgutlu Formation, Quaternary Bahadır Alloformation comprising fluvial deposits, alluvial/colluvial sediments of late Pleistocene-early Holocene Emlakdere Alloformation, and alluvial-fluvial sediments of Holocene Manisa Alloformation. Structural and stratigraphical data reveal that the basin was initially formed as a lacustrine basin bounded by a volcanic ridge from the west; it was subsequently uplifted and deformed probably as a result of Pliocene wrench-dominated strike-slip tectonics. Post-Miocene strike-slip faulting along the İzmir Balıkesir Transfer Zone (İBTZ) occured along a right-lateral shear zone in the Manisa Basin. This suggests that some branches of the right-lateral movement of the North Anatolia Fault continues into the West Anatolian Extensional Province (WAEP). The youngest stage shows an NE‒SW trending extension-dominated transtension. Modern graben fill forming under the control of the youngest stage is bounded by NE-trending strike-slip fault zone to the west and E‒W -trending Manisa Fault Zone (MFZ) to the south. MFZ comprises three major seismogenic zones; western, central and eastern sectors providing minimum slip rates of 0,1, 0,3 and 0,26 mm/year, respectively. Tectonic geomorphology studies and computed geomorphic indices along three sectors suggest that the analyzed normal fault segments are linear and highly active. On the western sector of the MFZ, we performed trenching studies and find evidence for three palaeoearthquakes which correspond to 926 AD, 1595 or 1664 AD, with the most recent event in 1845 AD. The results suggest that the earthquake risk assessment for Manisa area is primarily essential.